26 Şubat 2016 Cuma

Evde Şalgam Yapımı

Merhabalarr,  

Bir Adanalı olarak pek sevmediğim birley şalgam ama aşk işte, sen nelere kadirsin. Bugün paşa paşa şalgam yaptım bir kavanoz.  Yine bizim oralardan bir arkadaşımdan aldığım bir tarif. Sizlerle de paylaşmak istedim çok kolay ve içenler bayıldı. 

Malzemeler;

2 tane şalgam
1 pancar
Kavanozunuzun büyüklüğüne göre yarım yada 1 kg siyah havuç. 
Acı biber eğer acı istiyorsanız. Cins ve acılığına göre 4-5 yada 8-10. 
2 dilim ekşi maya ekmeği
1 servis kaşığı dolusu kaya tuzu
Temiz tülbent

YAPILIŞI:

Pancar ve şalgamı salatalık soyacağı ile soyup güzelce yıkadıktan sonra 1 er cmlik dilimler halinde kesiyoruz. 

En alta şalgam, üzerine pancarları dizdik. 


Siyah havuçların üzerini de bıçakla kazıyıp, kalınlıklarına göre uzunlamasına 2 ye yada dörde bölüyoruz. Yemesi ve sunumu kolay olsun diye. 


Acı biberlerim benim çok acı değildi o yüzden bi sekiz on kadar var. Lezzetini verebilmesi için onlarıda uzunlamasına kestim ki acısı suyuna çıkabilsin. 


Şimdiii; bir kasede bir servis kaşığı dolusu kaya tuzunu sıcak içme suyuyla eritiyoruz. 


Ve sıra geldi kavanoza yerleştirmeye. Havuçlarla biberleride karışık her yerine biner gelecek şekilde koydum. 



Tuzlu suyu döktüm. Üstünü de yine içme suyuyla tamamlıyoruz. Ağzına kadar değil ekmek ve mayalanma için bir 7-8 cm boş bırakın. 



En son tülbente sardığımız ekşi maya ekmeğini de düğümlüyoruz en üstüne koyuyoruz. Ağzına streç film yapıyoruz hiç hava almadan, kapağını da kapatıp 15 gün bekletiyoruz. 

Bekleteceğiniz yere bir bez altına sermeniz de fayda var ne olur ne olmaz, mayalanma aşamasında belki köpürürse ev batmasın. 

Denerseniz şimdiden afiyet olsun. 







31 Ocak 2016 Pazar

Sığacık Kadınlar Pazarı

Günaydın,

Dün İzmir'de hava mükemmeldi öyle olunca attık kendimizi yollara. 

Seferihisar'ın Sığacık kasabasını bilmeyen varsa şiddetle gitmenizi tavsiye ederim. Çok şirin köy evleri, daracık sokakları, sıcak kanlı insanları ve süper deniz manzarasıyla keyif alacağınıza inandığım bir yer. 

Pazar günleri kale içinden başlayarak ara sokaklara yayılan şirin bir pazarı var. Öyle sebze meyve değil ama, ev yapımı kurabiyeler, sarmalar, börekler...  Bir de benim ilk defa burada gördüğüm bir meyve sucu var ki çeşitleri akla zarar; aloevera suyu, kaktüs, zencefil, turunç, kızılcık vb. Bir de bunları şeker katılmış ve katılmamış olarak ayrı ayrı sunuyor. 

Biraz da fotoğraflar konuşsun değil mi :)

Sabah erken gitmenizi şiddetle öneriyorum. 15:00 da biz dönüşe geçtiğimizde geliş yolu Seferihasar Sığacık ayrımından itibaren kilitti. 



Anoşla poz vermezsek olmaz tabiki:))



Girişten biraz ilerleyince hemen sağda reçelci bir bayan var. Limon reçelini tavsiye ederim. Çok fresh ve hafif ekşi güzel bir tat olmuş. 


Tabi karışık otlu, patlıcanlı börekleri denemeden olmaz. Bir de babaanne kurabiyesi olarak sattıkları ekmek gibi büyük kurabiyeler var, ben denemedim ama eşim ve kızakardeşim çok beğendiler. 

Umarım havalar azıcık daha ısınır da keyifle gezmeye  devam ederiz. Geçen hafta soğuktan burnumuzu çıkaramamıştık evden. 

Herkese güzel bir hafta diliyorum. 










27 Ocak 2016 Çarşamba

Ne var ne yok:)

Merhabalar,

Yine uzun bir aradan sonra yazabiliyorum.   İstanbulun sevimsiz soğunda kaçalım deyip İzmir e geldik ama sağolsun İzmirim de maşallah buz gibi kaç gündür. 

Bu aralar neler yaptım, neler hoşuma gidiyor sizlerle paylaşmak istedim. 

Derya Baykal'ın programından modelini beğenmiştim. Çok da şirin oluyor:). Denemek isteyenler için anlatım şemaları aşağıda. 

Nurgün Tezcan ' a da teşekkürler. 

Kürkçü Han ganimetlerinden maviş iple çanta yapmaya başaladım onun da son durumu; 

Kadife ipten, pirinç örgü ile yaptığım bere. Geçen sene bunun boyunluğunu da yapmıştım. Alıştım ben bu sarı giyme işine :) 


Bu da bizim hasat ürünleri :))

Herkese sevgiler